• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
                                                                                                                                                                                                                     









Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar42.504642.6749
Euro49.866150.0659
Üyelik Girişi
SEYFETTİN KARAMIZRAK
seykarami@gmail.com
EMEKLİLER ACİL VE MAKUL ZAM BEKLİYOR
11/12/2025
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, TÜİK’in açıkladığı Kasım ayı enflasyon
oranlarını hatırlattı. Kasım ayında enflasyonun aylık %0,87, yıllık %31,07 olarak
gerçekleştiğini vurgulayan Yalçın, yılın ikinci yarısındaki 5 aylık enflasyon oranının %11,21,
enflasyon farkının ise %5,91 olduğunu belirtti.
Enflasyon rakamlarının sokaktaki gerçeklerle yakından uzaktan ilgisi yoktur aslında.
Gerçek enflasyon karşısında maaşları eriyen, hayat pahalılığı nedeniyle geçinemeyen emekli
memurlar, insanca yaşayabilecek bir maaş artışı istemektedir. Emekli memurlar, yüksek
yaşam maliyetleri ve düşük maaşlarla zor günler geçirmektedir.
Açlık sınırının iki emekli aylığına ve yoksulluk sınırının altı emekli aylığına denk
geldiğine dikkati çeken, Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Uludağ Şubesi Başkanı
Kenan Pars, maliyetlerin katbekat arttığı kış mevsimine dikkati çekerek ‘acil müdahale’
çağrısı yaptı.
“Geçim derdiyle boğuşan emeklinin alışverişten eve döndüğünde psikolojik olarak
hırpalandığını da dile getiren Pars, “TÜRK-İŞ’ in açıkladığı son rakamlar, çok acı bir tabloyu
işaret ediyor. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı, 29 bin 827 TL; yoksulluk sınırı, 97 bin158
TL’ye yükseldi.” Şekilde açıklamalarda ulunmuştur.
Emekli, pazarların son saatlerini, hatta dağılmasını bekler hale gelmiştir. Çoktandır
marketleri terk etmek zorunda kalan emekliler, semt pazarlarına giderken de ellerindeki
listenin bir kısmının üzerini çizmeye başlamıştır.
Gün geçtikçe alım güçlerini kaybeden emekliler, eşini, çocuklarını, arkadaşlarını ve
dostlarını bir çay içmeye, hele hele bir lokantaya götüremez hale gelmiştir. Bu çaresizlik, aynı
zamanda emekliyi asosyal ve edilgen etmekte, toplumdan soyutlanmasına, içine kapanmasına
ve hayata küsmesine de yol açmaktadır.
Alın teriyle, sadakatle ömrünü devletine harcayan bürokrat dediğimiz kişiler bile
emekliliklerinde, büyük itibar kaybına uğramışlardır. Tatil yapmaları tamamen hayal
olmuştur.
Büyük bir kısmı geçinemediği için, konumlarına uygun olmayan, onur kırıcı işlerde
çalışmak zorunda kalmakta, hak etmedikleri kötü muamelelere tabi tutulmaktadırlar. Halk
ekmeği kuyruklarında iki büklüm bekleyen tamamen emeklilerdir.
İktidara geldiğinde büyük başarılara imza atan hükümet, nedense emeklileri
görmezlikten gelmektedir. Emeklinin artık seçimleri bekleyecek takati kalmamıştır. Konu
vicdani ve insani bir sorumluluktur.
Ak Parti, iktidara geldiği günden itibaren, hastaya, dula, yetime, fakire, köylüye takdir
edilecek seviyede iyileştirmeler ve yardımlar yapmıştır. Özellikle harp sanayinde ve diğer
sanayi kollarında, tedavide, ulaşımda hayret edilecek iyileştirmeler yapılmıştır. Dini
mağduriyetler telafi edilmiş, Ayasofya gibi çok önemli bir sorun maharetle ve takdirin de
ötesinde büyük bir başarı ile çözülmüştür.
Yani, hükümet, “sadece emekli memurlar hariç” herkesin ve her kesimin elinden
tutmuştur. Hatta başka hükümetlerin sorun haline getirerek çözemediği EYT’ yi çözmüş, bir
çok kesime “hiç gereği olmadığı halde” bedavadan 3600 ek gösterge dağıtarak, bütçeye büyük
bir yük getirmiştir. Buna benzer başka lüks harcamaları da örnek verebiliriz.
Böylesine devasa sorunları çözen bir hükümetin, “her nedense emeklileri hep pas
geçmesi”, onları dilenen, avuç açan duruma getirmesi anlaşılır gibi değildir.
Adaletin, insan haklarının ve İslamiyet’in örnek argümanlarının temsilcisi olduğunu
her fırsatta anlatan bir hükümetin, emekli memurlara gördüğü bu haksızlık, İslam Dini’nin
hak ve adalet anlayışına da asla uymamaktadır. Akla, vicdana ve toplum katmanları
arasındaki eşitlik ilkesine de aykırıdır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, üst düzey kamu
görevlilerine yönelik maaş düzenlemesini içeren teklifi kabul edilmişti. Düzenleme, 30 bin
kişiyi kapsıyordu. Teklife göre söz konusu kadrolarda görev yapan personele 30 bin TL’ye
kadar seyyanen zam yapılması öngörülüyordu.
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 30 bin TL’ye kadar seyyanen zam
öngören teklifin, ücret adaleti ve çalışma barışını bozacağı gerekçesiyle geri çekilmesi
talimatını vermiştir.
Bu yanlış ve haksız uygulamanın geri çekilmesi sevindiricidir ve olumludur. Fakat
böyle bir düzenlemenin yapılması fikri, vahim ve çok acıdır. Geçinemeyen emeklilerin
feryatlarının her yerde çığ gibi büyüdüğü bir zamanda, böyle bir planlamanın yapılması, karar
vericilerin ülke gerçeklerinden ne kadar kopuk ve bencil olduğunun da bir ifadesidir.
Bu planlama, kamuoyunda şu duyguyu uyandırmıştır: “Emekliyi anlayan yok.
Derdini bilen yok. Umursayan, yüreği sızlayan yok.” Bu üst düzey kamu görevlilerine
yönelik maaş düzenlemesini yapanlar, hükümetin ayaklarına kurşun sıkmaktadır adeta.
Sayın Cumhurbaşkanının, hükümetin yaptığı başarıları ve hizmetlerini saymasının şu
sıralar hiçbir anlamı yoktur. Ülkenin emeklileri aç, susuz ve perişandır. Böylesi insanların
“gerçekten de başarılı bu adımları dikkate alabilmesi ve alkışlaması için” karnının tok,
sorunlarının yok olması gerekmektedir.
Şunu da ifade edeyim. Eğer hükümet, emekliye yapacağı iyileştirme zammını, şimdi
yapmayıp da, seçim arifesine ertelerse, hem vebale girecek hem de büyük bir güven ve prestij
kaybına uğrayacaktır.
Çünkü emeklinin seçimlere kadar bekleyecek tahammülü kalmadığı gibi, seçim
arifesinde yapılacak zammı da “rüşvet” olarak algılayıp, Ak Partiye asla oy vermeyecektir.
Diğer yandan, Ak Parti, “seçimi kazanmayı garantiledim” duygusuyla hareket
ederek, bu vahim sorunu çözmeyip de ötelerse, bu davranışıyla da büyük bir haksızlığın
kurbanı ve vebali olacaktır.
Emeklinin gururu, onuru günden güne rencide olmaktadır. Saygınlığı tükenen emekli,
acınır duruma gelmiştir. Artık boş vaatlerle, ya da somut iyileştirme getirmeyen oyalama
duyurularla, emekliler daha fazla hayal kırıklığına uğratılmamalıdır. Ne yapılacaksa, bir an
önce bu iyileştirmeler hayata geçirilmelidir.
Emeklinin; zaruri ihtiyaçlarını karşılayabilecek, kendisini iyi hissetmesini sağlayan,
değerli olduğu duygusunu artıran bir maaş alması elzemdir. Bu imkân, ona aynı zamanda
yaşama sevinci de olacaktır.
Sevgiyle kalın…
Seyfettin Karamızrak


16 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

İSMAİL OĞUZ NİÇİN BASININ HABER ALMA HAKKINI ENGELLEMEKTEDİR - 01/12/2025
28 Ağustos 2024 tarihinde Kartepe ilçe Milli Eğitim Müdürü olarak ilçemize atanan İsmail OĞUZ, ilçemizde göreve başladığı günden itibaren basına menfi tavırlarıyla dikkat çekmeye başlamıştır.
ÖĞRETMEN SORUNU - 23/09/2025
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in atama bekleyen öğretmenlerle ilgili olarak;
RAMAZANIN GÜZELLİKLERİ - 24/03/2024
“Gerçek oruç, sadece yiyip içmeyi değil, boş ve hayasızca sözleri de terk ederek tutulan oruçtur.” [Hakim]
BATI NIN UTANÇ DOLU GEÇMİŞİ - 24/12/2023
Gazze’de yaşanan insanlık dışı soykırım sahnelerini ilk izlediğimizde, önce şaşırdık...
BABALAR GÜNÜ ÜZERİNE - 14/06/2022
“Baba olduktan sonra göreceksiniz ki, kendi mutluluğunuzdan çok, çocuğunuzun mutluluğu ile mutlu olabilirsiniz.” Balzac
ONBİR AYIN SULTANI - 25/04/2022
“Gerçek oruç, sadece yiyip içmeyi değil, boş ve hayasızca sözleri de terk ederek tutulan oruçtur.” [Hakim]
ÇANAKKALE GERÇEK BİR DESTANDIR - 29/03/2022
Tarihte iz bırakan bazı olaylar hüzünlüdür, acılarımızı depreştirir.
ANNE BABALAR ÇOCUKLARINIZA SAHİP ÇIKINIZ - 03/03/2022
Çocukların nasihatten çok, iyi örneğe ihtiyaçları vardır. Joseph Joubert "Çocuğunuzu anlayabilmeniz için, onu kendine özgü gelişim biçimi içinde, bir bütün olarak görebilmeniz gerekir
ÖĞRETMENLER GÜNÜ’NÜN ARDINDAN - 29/11/2021
Yazıma başlarken tüm öğretmenlerimin “öğretmenler günü” nü yürekten kutluyorum.
 Devamı