• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
                                                                                                                                                                                                                     







Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.224632.3537
Euro34.609234.7479
Üyelik Girişi

“Şehircilik ve Mutlu Şehir” Konulu Kartepe Zirvesi 2019...

Sayın Cumhurbaşkanımızın Eşi Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin ve Bakanlarımızın Katılımlarıyla Başladı.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen “Şehircilik ve Mutlu Şehir Konulu Kartepe Zirvesi 2019 Açılış töreni Sempozyumun Onursal Başkanı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi, Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum ve Eşi Sayın Şengül Kurum, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank, Valimiz Sayın Hüseyin Aksoy  ve eşi Sayın Hülya Aksoy’un katılımıyla gerçekleştirildi.

Kartepe Green Park Otelde düzenlenen törene; Sempozyumun Onursal Başkanı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi, Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum ve Eşi Sayın Şengül Kurum, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank, BM Mukim Koordinatörü (Tedviren) Alvaro Rodrıguez, Valimiz Sayın Hüseyin Aksoy ve eşi Sayın Hülya Aksoy,  Kocaeli Milletvekilleri  Emine Zeybek, Radiye Sezer Katırcıoğlu, Cemil Yaman.  Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın ve eşi  Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Hasan Aslan, Vali Yardımcıları Osman Ekşi, Suat Yıldız, İlçe Kaymakamları, İl Emniyet Müdürü Veysal Tipioğlu, İl Jandarma Komutanı Albay Osman Aslan, İlçe Belediye Başkanları, Siyasi Parti İl Başkanları, Kamu Kuruluşlarının İl Müdürleri, Akademisyenler, Bilim insanları, çok sayıda davetli ve öğrenciler katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başlayan tören; “Şehircilik ve Mutlu Şehir” konulu film gösterimi ile devam etti. Program; Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın ve Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, yaptığı açılış konuşmalarının ardından Valimiz Sayın Hüseyin Aksoy’un yapmış olduğu konuşmalarında; “ Şehirleşme süreci, tüm Dünya’da sanayi devrimi ile hızlanmıştır; sanayi devrimi öncesi şehir merkezlerinde yaşayanların nüfus içerisindeki payının %10’lar civarında olduğu tahmin edilirken Kentleşme sürecinde 2050 yılında kentsel nüfusun dünya nüfusu içindeki payının, (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı) (OECD) ülkelerinde ise %90 düzeyine yaklaşması beklenmektedir.

Türkiye’ye baktığımızda, 1950'lerde kırsal nüfusun %75'ler oranında olduğu görülmektedir. 1980'lerden itibaren köylerden kentlere yaşanan göçle birlikte kentsel nüfusun payı 1990 yılında %59'a ulaşmış; 2000 yılında %65'i geçmiştir. 2018 TÜİK verilerine göre il ve ilçe merkezlerinde yaşayanların oranı %92,3 olarak gerçekleşmiştir.


2014 - 2020 dönemini kapsayan Ulusal Kırsal Kalkınma Stratejisi’nde köylerdeki nüfus seyrelmesi veya çözülme düzeyi üzerinde etkili olabilecek temel içsel parametreler; demografik yapı, coğrafi konum ve iklim, tarımsal üretim altyapısı, istihdam ve işgücü yapısı, sosyal ve fiziki altyapı hizmetlerine erişim düzeyi olarak belirtilmiştir. Strateji’de ayrıca bu süreç üzerinde etkili olması beklenen dışsal parametrelerin ise kentlerdeki düşük vasıflı işgücü talebindeki artışın getirdiği istihdam ve daha yüksek gelir beklentisi, kentlerdeki cazip yaşam koşulları, bilişim ve ulaşım altyapısındaki gelişmelerle erişilebilirliğin artması ve temel kamusal hizmetlerin kentlerde daha nitelikli şekilde sunulması olduğu ifade edilmiştir.


Hızlı Şehirleşme İyi Yönetilmediğinde Şehir Hayatında Sorunlara Neden Olabilmektedir

Hızlı şehirleşme iyi yönetilmediğinde şehir hayatında ekonomik, sosyal ve çevresel sorunlara neden olabilmektedir. 11. Kalkınma Planı'nda "Göçle gelen nüfusun kentle uyumunun sağlanamaması, yaygın işsizliğe ve yoksulluğa neden olabildiği gibi sosyal kesimler arasında gerilime, aidiyet ve güven duygusunun zedelenmesine, suç oranlarının yükselmesine, sosyal gruplar bazında mekânsal ayrışmaya neden olabilmektedir" tespitine yer verilmiştir.

11. Kalkınma Planı, insan odaklı, doğal hayata ve tarihi mirasa saygılı, temel kentsel hizmetlerin adil ve erişilebilir bir şekilde sağlandığı, yaşam kalitesi yüksek ve değer üreten şehirler ve yerleşimler oluşturmak hedefini merkeze almaktadır.


Mutlu şehirlerin inşasında sadece yerel yönetimlerin değil tüm aktörlerin katkı vermesi ve yerel düzeyde katılımcılığın sağlandığı bir yönetişim kültürünün oluşturulması gerekmektedir. Tabi ki; bu süreçte en önemli aktörler olan yerel yönetimlerin kurumsal kabiliyet ve kapasitelerinin önemi yadsınamaz.

TÜİK 2017 yılı verilerine göre kişi başı GSYİH sıralamasında İstanbul’un ardından ikinci sırada yer alan Kocaeli, İstanbul ile Ankara’yı birbirine bağlayan ana arterler üzerinde yer alan, Türkiye’nin en büyük liman bölgesine sahip bir il olması nedeniyle hızlı şehirleşen ve hızlı şehirleşmenin beraberinde getirdiği sorunlardan etkilenen illerden olmuştur.


Kocaeli, Köyden Kente Göçün En Çok Etkilediği İllerden Biridir.

Kocaeli, köyden kente göçün en çok etkilediği illerden biridir. İlin nüfusu 2000 yılında 1,19 milyon iken 2018 yılı itibarıyla 1,9 milyona ulaşmıştır. 2000-2018 yılları arasını kapsayan dönemde oransal olarak değerlendirildiğinde %59,93’lük artışla Kocaeli, Türkiye’de 5. sırada yer almaktadır.

Kocaeli’de km2’ye düşen kişi sayısı (nüfus yoğunluğu) 2018 yılı itibarıyla 528 olup Türkiye’de İstanbul’un ardından 2. sırada yer almaktadır. 2010-2018 yılları arası dönemde Kocaeli'de yaşanan nüfus artışının %42,76'sı iç göç kaynaklıdır. Göçle birlikte artan nüfus, konut ihtiyacına ve buna bağlı olarak yeni yerleşim alanlarının oluşturulmasını gerekli kılmaktadır. Her yeni yerleşim alanı, altyapı ve üstyapı yatırımları ile temel sağlık ve eğitim hizmetleri için kaynak ayrılmasını mecbur kılmaktadır.


Vatandaşların kendilerini güvende hissettiği; iş imkanları ve çalışma koşullarının üst düzeyde olduğu; bilişim ve ulaşım alt yapısı gelişmiş başta eğitim ve sağlık olmak üzere temel kamusal hizmetlerin daha nitelikli şekilde sunulduğu, erişilebilirliğin yüksek olduğu şehirler mutlu şehir olma yolunda önemli adımları atmış ve çalışmaları yapmış şehirlerdir.

Sanayileşme, göç ve benzeri nedenlerle kentlerde nüfus hızla artmaktadır. Hızla büyüyen şehirlerde yaşayan insanlar büyük kalabalıklar içinde yalnızlaşmaya doğru sürüklenmektedir. Yalnız kalabalıkların oluşmaya başladığı bu kentlerde insanlar arzu edilen oranda mutlu bir şekilde yaşayamamaktadır.


Şehirlerde yaşayan bu insanların birbirleriyle olan iletişimlerini daha iyi noktaya taşıyacak, mutluluklarını artıracak dokunuşlar daha fazla önem taşıyan bir aşamaya gelmiştir.

Bu Zirve Mutlu Şehirler ve İnsanlar Yaratmada Çok Önemli Sonuçlar Ortaya Koyacaktır.

Bu zirve mutlu şehirler ve insanlar yaratmada farklı disiplinlerin ortak çalışmasıyla çok önemli sonuçlar ortaya koyacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle Kartepe zirvesini organize eden Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığımıza, katkı veren başta üniversitelerimiz olmak üzere bütün kişi, kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum. Katılımları ile zirveyi onurlandıran Saygıdeğer Hanımefendiye ve Bakanlarımıza, diğer katılımcılara tekrar teşekkür ediyor; bu zirvenin amacına ulaşmasını diliyor sizleri sevgiyle saygıyla selamlıyorum.diyen Sayın Valimizin konuşmasının ardından program BM Mukim Koordinatörü (Tedviren) Alvaro Rodrıguez’in konuşmalarıyla devam etti.


Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank yaptığı konuşmalarında “Şehircilik ve Mutlu Şehir temasıyla düzenlenen Kartepe Zirvesi’nde sizlerle bir arada bulunmaktan büyük memnuniyet duyuyor, hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum. Aslında şehirler de tıpkı biz insanlar gibi karmaşık ve sofistike yapılar. Bir toplumun; sosyal, kültürel, siyasi, tarihi ve dini tüm özelliklerini bire-bir şehirlerinden hissedebilirsiniz. Yani her şehir, ev sahipliği yaptığı toplumun ruhunun bir yansımasıdır. Kentler aynı zamanda dinamik yapılarıyla; üretimin, büyümenin, yeniliğin, aklın ve bilginin de merkezidirler. Bugün dünya nüfusunun yüzde 55’i şehirlerde yaşarken, küresel gelirin yüzde 80’i kentlerde üretiliyor. Bu oran ülkemizde yüzde 90’lar seviyesinde. Dolayısıyla şehirleşme ve ekonomik kalkınma, birbirini tamamlayan, doğrudan etkileşimli süreçler. Biliyorsunuz çok hızlı bir teknolojik değişim ve dönüşüm çağından geçiyoruz. Üretimin ve tüketimin tüm kodlarını değiştirmeye başlayan teknolojik gelişmeler, şehirlerimizi de doğrudan etkiliyor…


Biz Hükümet olarak her zaman vatandaşlarımızın yaşam koşullarını iyileştirmenin, refahlarını daha da yükseltmenin gayretinde olduk. Eğitimden sağlığa, sosyal güvenlikten adalete varıncaya dek uyguladığımız tüm politikalar bu amaca odaklandı. Tabi şehirleşme de her zaman öncelikli alanlarımızdan bir tanesi oldu. İnsanı merkeze alarak; doğal hayata ve tarihi mirasa saygılı, yaşam kalitesi yüksek ve değer üreten şehirler oluşturmak önceliğimiz. Bu noktada biz Bakanlık olarak teknolojik imkânların en iyi şekilde kullanılmasını teşvik ediyoruz.


Akıllı Şehirlere Önem Veriyoruz

İşte Akıllı Şehirlere de bu yüzden özel önem veriyoruz. Akıllı şehircilik; sürdürülebilir enerji çözümleri, sıfır atık, yüksek hava kalitesi, hızlı ulaşım ve bunlar sayesinde daha mutlu toplumlara giden bir süreci ifade ediyor. Şehirlerimizin daha akıllı bir geleceğe sahip olması için; Ar-Ge ve yenilik çözümleriyle buluşması stratejik önem taşıyor Sizlerle çok çarpıcı bir istatistiği paylaşmak istiyorum: Yapılan son analizlere göre, akıllı şehirlerin getirdiği yenilikler, küresel ekonomiye önümüzdeki 10 yılda en az 20 trilyon dolarlık bir katkı sağlayacak…

Bakınız 20 trilyon dolar demek, küresel sisteme Türkiye büyüklüğünde 27 ülkenin daha katılması demek. Bu teknolojilerde atılacak her yeni adım, ülkelere önemli bir küresel rekabet üstünlüğü sağlayacak. İşte biz de bu fırsatı gördük ve bu alandaki çalışmalara hız kazandırdık.


2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimiz; ülkemizdeki akıllı şehir ekosisteminin sağlıklı, kapsamlı ve sürdürülebilir biçimde oluşturulmasını hedefliyor. Bu hedefe giden yolda Milli Teknoloji Hamlesi bize yol gösterecek. Yani; tüm süreç boyunca milli teknolojileri ve milli çözümleri teşvik edecek, vatandaşımızın emrine sunacağız. Fikirden ürüne varıncaya dek her aşamada girişimcilerimizin yanında olacağız. Elbette başarıya giden yolda, toplumsal kabul ve toplumun değişikliklere hazır olması da oldukça önemli bir unsur.

Projemizde Her Şeyden Önce Doğayı Yormayan, Çevreci Bir Yaşam Hâkim Olacak

Bu nedenle, akıllı şehir çözümlerinin; vatandaşlarımızın katılımıyla, merkezi ve yerel kurumlarımızın işbirliğinde, top yekün bir gayretle yapılmasına özen gösteriyoruz. Bu kapsamda oldukça somut bir projemiz de var. Bakanlığımız, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Esenler Belediyesi bir işbirliği protokolü imzaladı. Esenlerde 8 milyon metrekarelik bir alanda; akıllı şehir uygulamalarının hem yaşandığı hem de kent sakinleriyle birlikte geliştirildiği bir yaşam alanı inşa edeceğiz. Projemizde her şeyden önce doğayı yormayan, çevreci bir yaşam hâkim olacak. Kavşaklar, aydınlatmalar, sulama sistemleri ve atık yönetimi gibi uygulamalar akıllı sistemler üzerinden çalışacak; böylece kaynaklar daha verimli kullanılacak.


Otonom araçlar ve akıllı mobiliteyle etkin bir ulaşım mümkün hale gelecek. Altyapı ve üstyapı sistemlerini sensörlerle donatıcaz. Bu sayede arıza ve aksaklıklar anlık olarak bildirilecek, hizmetler kesintisiz sürecek. Nesnelerin internetiyle, şehirlerimiz yönünü bulacak. Ülkemizin ilk Akıllı Şehir ve Mobilite Uygulama Test Merkezi’ne de burası ev sahipliği yapacak.

Dünyadaki elektrikli ve otonom araçların en son uygulamaları bu merkezde gerçek bir şehir ortamında denenebilecek. Ayrıca Esenler; bilişim, yazılım ve akıllı şehircilik teknolojilerinin geliştirilip, üretildiği bir TeknoŞehre de ev sahipliği yapacak. Burada üretilen yerli ve milli ürünlerin, dünyaya ihracı için firmalarımıza destek olacağız. Akıllı mobilite uygulamalarında yeni girişimcilerin çıkmasını istiyoruz.


Ancak bu sayede, az önce bahsettiğim 20 trilyon dolar’lık pazarda kritik oyunculardan birisi olabiliriz. Ben şuna inanıyorum. Esenler Türkiye genelinde bir rol model olarak takip edilecek, hatta sınırlarımızı da aşacak. Tabi bu projenin hayata geçmesinde büyük emek sahibi olan Çevre ve Şehircilik Bakanımıza da sizlerin huzurunda teşekkürü bir borç biliyorum. Bakanlığımızla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bu güzel işbirliği daha nice yenilikçi projenin hayat bulmasına katkı sağlayacak, ben buna eminim.

Şehirçilik Alanında Çok Önemli Mesafeler Kat Ettik

Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde şehircilik alanında çok önemli mesafeler kat ettik. Çöp dağlarından, çukurdan, çamurdan, susuzluktan ve hava kirliğinden muzdarip pek çok kentimiz refaha kavuştu. Yine şehirlerimizde sosyal imkânları geliştirdik, spordan sanata, sağlıktan kültüre her alanda güçlü adımlar attık. Kadınlar için, çocuklar için örnek projeleri hayata geçirdik Bakın bugün artık akıllı şehirleri, geleceğin örnek şehirlerini konuşuyoruz.


Yine Saygıdeğer Hanımefendinin himayelerinde yürütülen sıfır atık projesi de ülkemizin hem bugünü hem de geleceği adına atılmış çok önemli adım. Atık kontrolü ve geri dönüşüm, sürdürülebilir kalkınmanın en temel bileşenlerinden. Biz de Bakanlık olarak bu alandaki farkındalığı artırıp, toplumsal bilinci en üst seviyelere çıkarmak, Özellikle geri dönüşümü daha katma değerli hale getirecek sanayiyi geliştirmek adına var gücümüzle çalışıyoruz. Sözlerimi burada noktalarken, bu organizasyonda emeği geçen tüm paydaşları yürekten kutluyor, 3 günlük bu Zirve’nin hayırlı sonuçlara vesile olmasını diliyorum.” Dileğinde bulunan Bakanımız Sayın Varank’ın konuşmalarının ardından,

 Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum yaptığı konuşmalarında, “Kocaeli’mize ve Kocaeli’mizin Türkiye’mizin en önemli turizm merkezlerinden birine Kartepemize hoş geldiniz sefalar getirdiniz. Şehircilik ve Mutlu Şehirler teması ile bu yıl üçüncüsü düzenlenen Kartepe zirvesinin ülkemizin milletimiz ve şehirlerimiz için hayırlı olmasını diliyorum. 


Öncelikle 9 Ekim’de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla başlayan Barış Pınarı harekatımızı hamdolsun ordumuz masada ve sahada elde ettiği başarıyı masa da elde etmek suretiyle zaferini taçlandırmıştır. Barış pınarı harekâtında şehit düşen güvenlik güçlerimize, Mehmetçiklerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.

40 yıldır bitmez" denilen PKK belasının topraklardan da sınırlardan da silip atacağız. Bu zafer, mazluma her zaman kucak açan yiğit bir milletin, tarihin her döneminde destanlar yazan şanlı bir ordunun ve dik duran güçlü bir liderin eseridir. Bu harekat emrini vererek, milletimizi ordumuzun etrafında tek vücut haline getiren, milletinden aldığı güçle sizlerden aldığı destekle bütün dünyaya Azdan az, çoktan çok diye seslenen Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun.

TSK'nin ülkenin güvenliği için mücadele ederken kendilerinin de şehirlerin geleceğini, insanların mutluluğunu konuşmak için bir araya geliyoruz. Buna göre, şehirler sakinlerinin aynasıdır ve hatta aynısıdır. İnsan neyse şehir odur çünkü insan, inşa ettiği şehirlerde, sadece bina yapmaz, dahası, benliğini de ortaya koyar, kimliğini de gösterir, adeta kendisini taşa toprağa işler. Bu nedenledir ki şanlı tarihimiz boyunca atalarımız, insanın gittiği her yerde ihtiyacına kamil manada cevap vermiştir. Atalarımız bir yere yerleştiklerinde oraya hemen mescit yapmış, medrese yapmış, hamam, köprü ve kervansaray yapmış, ağaçlarını hızlıca dikmiş ve evlerini de bu dokuya uygun bir şekilde inşa etmiştir.


YÜZLERCE YILLIK BİR İMAR, İNŞA VE İHYA GELENEĞİNE SAHİBİZ

21. yüzyılda şehirlerde hissedilen o eski mutluluğu yeniden yakalamak için gecelerini gündüzlerine katarak çalışacaklarını dile getirerek şunları kaydetti:

"Şehirlerimizde ecdadımızın bize gösterdiği şehircilik örneklerine yenilerini ekleyeceğiz. İnşa ve ihya geleceğine sahip olduğumuz ve bu geleneği de sürdüreceğimiz önemli projeleri hayata geçireceğiz. Buna ilişkin son 18 yılda dahi adımlar attık. Şehirleşmeden, sanayileşmeden bahsediyoruz. Ülkemizin çok büyük bir problemi vardı; çarpık kentleşmeyle mücadele ettik. Gecekondulaşma gibi önemli bir sorunla mücadele ettik. 18 yılda  dünyanın neresine giderseniz gidin, bunun başka bir örneğini de göremezsiniz,  850 bin yeni konut yaparak gecekondulaşmaya, şehirlerin merkezlerindeki sağlıksız yapılaşmaya son verecek önemli bir adımı attık, çünkü o gün için ülkemizde dar ve orta gelirli vatandaşlarımız için hızlı şekilde konut üretme gündemimiz vardı. Hamdolsun bunun üstesinden geldik."

"Bugün ihtiyacımız olan şey ise medeniyet değerlerine uygun, mahalle kültürünü yaşatan, az katlı, şehirler inşa etmek. Vurgusu yapan Sayın Kurum, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ruhuna ve  Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı şehircilik manifestosuna uygun önemli adımlar attıklarını anımsattı.

Yaptıkları değişikliklerle planlama, projelendirme ve uygulama süreçlerini seri bir şekilde başlattıklarını aktaran Sayın Kurum, Antalya'da yaptıkları "2023'e Doğru Çevre ve Şehirciliğin Geleceği İstişare Toplantısı" ile şehircilik vizyonunu tüm detaylarıyla ortaya koyduklarını bildirdi. 

İklim Değişikliğiyle İlgili Eylem Planı Hazırladık

Sayın Kurum, iklim değişikliğiyle ilgili 7 bölgeye ilişkin eylem planı hazırladıklarını aktararak, "İlk Karadeniz'den başladık. Karadeniz'deki eylem planımızla tüm dünyanın ve ülkemizin de etkilendiği iklim değişikliğiyle mücadele noktasında 15 maddelik çok önemli bir karar aldık. Bunu da şehirlerimizde uygulamaya başladık." dedi.

Türkiye'nin deprem bölgesinde yer aldığına işaret eden Sayın Kurum, yapıları ve şehirleri depreme hazırlıklı hale getirmek durumunda olduklarını söyledi.

Sayın Kurum, Kocaeli'de bu çerçevede büyük yatırımlar yaptıklarını vurgulayarak, 8 maddelik Kentsel Dönüşüm Eylem Planı ile şehirlerde hızlı dönüşümleri yapacaklarını kaydetti.

Kentlere gittiklerinde öncelikleri belirleyip bunları yaptıklarını dile getiren Sayın Bakanımız, tarihi kent meydanlarını yeniden gün yüzüne çıkardıklarını bildirdi.

Sayın Kurum, bu anlamda yaptıkları projelerden bahsederek, ekolojik bir yaşam tarzını genel kültür haline getirmeye gayret gösterdiklerini aktardı.

Ekolojik kültürün çevreyle başladığını,  bu kapsamda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayelerindeki Sıfır Atık Projesi ile önemli adımlar atıldığını belirti.

Sayın Kurum, depozito uygulamasını 2021'de hayata geçireceklerini kaydererek, "Ham madde olarak ihtiyaç duyup ithal ettiğimiz bu çöpü geri kazanımla ülkemizde, o geri kazanım oranını da yüzde 35'lere çıkararak, ham maddeyi ülkemizde ürettiğimiz malların geri dönüşümüyle sağlamış olacağız. Bu çöp ithalatına müsaade etmeyeceğiz. Hem tasarruf edeceğiz hem de istihdam sağlayacağız." dedi.

Korunan alan miktarımızı artıracağız

Bakanımız Sayın Kurum, 81 ilde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vizyonuyla Millet Bahçesi projeleri gerçekleştirdiklerini dile getirerek, "Bu proje şehirler adına o kadar önemli ki yurt dışına gidip gezdiğimizde büyük millet bahçelerini ve parklarını görüyoruz. Dünyaya örnek parklar var. Kişi başı yeşil alan miktarı bizim ülkemizde 8 metrekare. Gelişmiş ülkelere baktığınızda 15-20 metrekarelere geliyor. Bu projeyle 2023'e giden yolda şehirlerimizin yeşil alan miktarını 15 metrekareye çıkarmak istiyoruz. Sadece illerimizde, il merkezlerimizde değil, ilçe merkezlerine dahil millet bahçeleri yapıyor ve ülkemize yeni güzellikler kazandırıyoruz. Korunan alanlarımız şu an yüzde 9. OECD verilerine göre bu korunan alanların yüzde 17'ye gelmesi gerekiyor. 2023'e kadar hem korunan alanlarımızın hem de doğal sit alanlarımızın özel çevre koruma bölgesi alanlarımızın sayısını ve miktarını artırarak ülke topraklarımızın yaklaşık yüzde 17'sine getireceğiz." ifadelerini kullandı.

Doğal sit alanlarında, yaylalarda, koylarda, kıyılarda kaçak yapılaşmayla mücadele ettiklerinin altını çizen Sayın Kurum; "Tıpkı Kapadokya'da, Ayder'de, Uzungöl'de, Salda'da ve Bodrum'da olduğu gibi kaçak yapılaşmaya hiçbir şart altında müsaade etmiyoruz, etmeyeceğiz. Bu çerçevede şu an bin 110 olan imar denetçi sayımızı 2 kat artırdık. 2 bin 100 imar denetçimizle kaçak yapılaşma ve imara, plana, ruhsata aykırı yapılaşmaları tespit ederek kararlı bir şekilde bu yapıların yıkımını gerçekleştireceğiz." dedi.

Sayın Kurum, Cumhurbaşkanımızın talimatıyla yatay şehircilik anlayışıyla bir başka önemli proje başlattıklarını belirterek, "81 ilimizde 50 bin Sosyal Konut Projesi'ni başlattık. Buna baktığımızda örneklerini göreceksiniz, az katlı, zemin artı 4-5'i geçmeyen, şehrimizin kültürünü, ruhunu yansıtan projeler olacak. Orada oturan vatandaşlarımız Sıfır Atık Sistemi'ne uygun konutlarda yaşayacaklar. Tüm bu saydığımız projelerimizle amacımız, milletimizin gönlünü kazanmak, gök kubbede hoş bir seda bırakmaktır." Dedi.

İnsanı merkeze almadan ne kadar modern şehirler yapılırsa yapılsın hiçbir değeri olmadığını belirten Kurum, insanların ihtiyaçlarını gidermek için çalıştıklarını belirti.

Salonda bulunan mimarların, mühendislerin, yazarların, akademisyenlerin katkılarıyla şehirlerin, bugünden çok daha farklı, çok daha güzel olacağına inandığını anlatan Sayın Kurum; "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak tüm imkanlarımızla Kartepe Zirvesi'nden çıkacak fikirlerin, önerilerin takipçisi olacağız. Hem şehirlerimizin ihyası hem de mutlu insanların mutlu şehirlerini kurmak için istifade edeceğiz. Mekana yaslanarak zamana hitap edeceğiz, kendi şehir modelimizi dünyaya ve asrın idrakine sunacağız." diyen Sayın Bakanımız, Kartepe Zirve’sinin ülkemiz, milletimiz ve şehirlerimiz için hayırlı olmasını diledi.

Sempozyumun Onursal Başkanı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi zirvede yaptığı konuşmalarında,” Değerli hanımefendiler, beyefendiler, hepinizi en kalbi duygularla selamlıyorum.

Ünlü bir Fransız şairinin, "Eski Paris artık yok, ne yazık! Bir şehrin şekli, bir faninin kalbinden daha çabuk değişiyor." sözlerini hatırlatan Sayın Erdoğan; “Şehirlerin maruz kaldığı değişimin, bugün olduğu gibi dün de insanları endişelendiren hususlardan biridir.”

 İhtiyaçlar hemen her gün farklılaşıyor. Fakat hafızaları ve ruhları, günün şartlarına göre bazen genişliyor, bazen daralıyor çünkü şehirler, ruhları olan canlı organizmalar gibidir. Bir şehir, her gün yeniden inşa edilir ya da onlardan koparılan tarihle yıkılır. Bir şehrin kimliği ile o şehirde yaşayan insanların kimliği daima alışveriş halindedir. O nedenle yeni tanıştığımız kişiye ilk sorduğumuz soru, memleketi değil midir. İki şehri birbirinden ayıran, koordinatları değil kimlikleridir. Fakat son yıllarda görüyoruz ki şehirler artık birbirlerine daha çok benzer hale geldi. Küreselleşme, kimlikleri tek tipli hale getirirken, şehirleri de çoraklaştırdı.

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Beş Şehir" kitabına değinen Sayın Erdoğan, "Kitabın İstanbul bahsinde şöyle diyordu: 'Bugün mahalle kalmadı. Mahallenin yerini, alt kattaki üsttekinden habersiz, ölümüne, dirimine kayıtsız, her penceresinden ayrı bir radyo merkezinin nağmesi taşan apartman aldı. Bundan yıllar önce İstanbul'un hızlı kentleşme karşısında verdiği mücadele, büyük edebiyatçının kalbine kıymık gibi batmıştı. Şehirden eksilen bir park, bir çeşme, kolektif hafızaya büyük hasar veriyor. Bazen bir mekanın yitip gitmesi, birçok insanın anı defterinden sayfalar koparıyor. Şehirlerimiz modernleşiyor derken her gün biraz daha eksiliyoruz." Dedi.

İstanbul'u tarif etmek, işlerin en zoru olsa da, İstanbul'a "bir gündüz düşüdür" diyebiliriz. Adeta gözlerimiz açıkken gördüğümüz bir rüya şehirdir İstanbul. Necip Fazıl'ın "Ay ve güneş, ezelden iki İstanbulludur diye tarif ettiği kültürler kavşağıdır.

Fakat o da almıştır nasibini türlü değişimlerden. Asırlar boyu tüm dünyaya esin kaynağı olan İstanbul'un, yedi tepesine vaktiyle çöp tepeleri eklendi. İstanbul gibi bir metropolün 20. yüzyılda böyle ilkel koşullarda can çekişti. Çöp kokusu solumaya alışmış halk, ağaç, çimen, deniz kokusuna hasretti. Neyse ki bu sorunlar, gönlünü şehre vermiş bir yönetim anlayışıyla bertaraf edildi. Gazetelerin gaz maskesi dağıttıkları bir ortamda, tüm şehir doğalgaza kavuştu. Bugün puslu ve kirli hava yerine, temiz bir gökyüzüne bakabiliyoruz.

 

2023'e Kadar Sıfır Atık Sistemini, Tüm Ülkede % 100 Gerçekleştirmeyi Hedefliyoruz

“Şehirler artık yeni sorunlarla karşı karşıya. Bu durum, şehir kavramını yeniden yorumlamayı, trafik, ulaşım, güvenlik ve atık yönetimi gibi alanlarda yeni çözümler üretmeyi gerektiriyor. Tüm bunlara, dünya metropollerinin kendi aralarındaki rekabet de eklenince teknolojik altyapıyla kültür atlasını uyumlu kılacak yeni yaklaşımlar gerekiyor. Bu nedenle bundan sonraki yol haritamız; akıllı, mutlu ve kültürlü şehirler inşa etmek olmalı.

Tüm alanlarda olduğu gibi şehirlerimizi dönüştürmede de insan odaklı bir yaklaşım benimsemeliyiz. İnsanın fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarını önceleyen politikalar geliştirmeliyiz. Sadece İstanbul'da değil, tüm şehirlerimizde, o topraklardan gelmiş geçmiş medeniyetlerin izlerini okuyabileceğimiz evrenler kurmalıyız. İnsanın aidiyet duygusunu artıran, yerel malzemenin geleneksel mimari ile buluştuğu projelere daha da ağırlık vermeliyiz. Toprakla ilişkisini kesen değil, yere sağlam basan, çevrenin doğal bir parçası olan mimariye geçmeliyiz. Şehirlerimiz, genç yaşlı, kadın erkek, özel ihtiyaç sahibi, engelli bireylerin ihtiyaçlarına cevap verecek, daha katılımcı hale gelmelidir.

Şehirlerin en önemli sorunlarından biri de atık meselesidir. Kentlere göçün artmasıyla doğru orantılı olarak atık miktarının da artıyor.  Plastiğin, ne yazık ki tüm dünyayı esir almış durumda. Korkum o ki, 21. yüzyıl, ne bilgi, ne teknoloji; tarihe 'plastik çağı' olarak geçecek olması. Araştırmalar, 2050'de okyanuslarda balıktan çok plastiğin yüzeceğini gösteriyor. İşte bu gerçeklerden hareketle Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla 2017'de Sıfır Atık Projesi'ni başlattık. İlk etapta kamu binalarımız sisteme dahil oldu.

 

Bu Zirveden Çıkacak Ortak Aklın Yerel Yönetimlere Ve Şehir Politikalarına Rehberlik Yapacağına İnanıyorum.

2023'e kadar sıfır atık sistemini, tüm ülkede % 100 gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.  Japonya'da yakından tanıma imkanı bulduğum, dünyanın ilk sıfır atık kasabası olan Kamikatsu, bu seferberlik adına umutlarımızı daha da arttırıyor. Kamikatsu'da yerel halk, kurulan sistem sayesinde çöplerini tam 45 kategoriye ayırarak, atıklarının yüzde 80'ini geri dönüştürüyor. Öyle ki bunu milli bir davaymışçasına sebatla sürdürüyorlar. Daha da ilginci, halk bu süreçte görüyor ki aslında birçok malzeme çok gereksiz yere paketleniyor. Bu farkındalık yavaş yavaş bir yaşam tarzı haline geliyor. Kamikatsu, küçük bir örnek ama geri dönüşümün, bir yerleşim yeri ölçeğinde mümkünlüğünü gösteriyor. Bizim şehirlerimiz de yenilenebilir enerji kaynaklarıyla, tüketmeden var olabilen şehirler haline gelmelidir. Aslında bu bize yabancı değil. Geçmişimizde de öyle yaşamıyor muyduk. Organik atıkların gübreye dönüştüğü, plastik poşet yerine filelerin kullanıldığı tasarruf kültürü ile yaşamıyor muyduk. Geçmişteki bu tecrübelerimizle çağın ihtiyaçlarını sentezleyerek, şehirlerimizi yaşanabilir hale getirmeliyiz. Bunun için atacağımız ilk adım önemlidir. Kendi evlerimizde başlamalı her şey. Çocuklarımıza bu bilinci vermeliyiz. Bir saniyede, gözümüz kapalı çöpe attığımız bir plastiğin binlerce yıl tabiatta kalacağını onlara iyi anlatmalıyız. Önemli toplumsal rolleri olan sizlerin de bu farkındalığa katkı sağlayacağına gönülden inanıyorum. Şehir söz konusu olduğunda konuşacak elbette çok şey var.  Bu zirveden çıkacak ortak aklın, yerel yönetimlere ve şehir politikalarına rehberlik yapacağına inanıyorum.  Özlemi çekilen akıllı ve mutlu şehir konseptinin anahtarı olacaktır. Bu duygularla Kartepe Zirvesi’nin hayırlı olmasını diliyorum. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne böyle anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptığı için tekrar teşekkür ediyorum.” Diyen Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi bütün katılımcılara teşekkür etti.

Konuşmaların ardından “Şehircilik ve Mutlu Şehir” Konulu Kartepe Zirvesi 2019 Açılış töreni Sempozyumun Onursal Başkanı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Hanımefendi Emine Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank, Valimiz Sayın Hüseyin Aksoy ve beraberindeki protokol üyeleri ile birlikte günün anısına toplu fotoğraf çekimi ile özel oturum sona erdi.

364 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın